Çinlilerin bu sözünü severim. Benzer sözler de buna eklenebilir. Mesela “aç tavuk kendini darı ambarında sanır” gibi…

İsrail-İran savaşında (bu aynı zamanda ABD-İran savaşıdır) senaryolar birbirini kovalıyor.

İki gözde senaryo şöyle: İran bölünecek ve Kürdistan kurulacak…

İkisi için de yüzde sıfır ihtimal diyorum.

İnsanlar gelişmelerin nasıl olmasını istiyorlarsa buna uygun tahlil yapıp, senaryo üretiyorlar.

İran önemli bir ülkedir ve BRICS üyesidir. BRICS’in ekseni Rusya-Çin arasındaki ittifaka dayanır. Rusya onaylamadan İran bölünemez, Rusya da onaylamaz.

Ukrayna arada bir saldırı yapıyor ama Rusya Donesk bölgesinde sürekli ilerliyor. Ukrayna kayıp verdirebilir ama yaz aylarında daha kötü gerilemesi bekleniyor.

Bu arada Rusya’nın Wagner aracılığıyla Afrika’da Nijerya dahil yeni ülkelerde etkinlik kurduğunu da belirtmek gerekir.

İsrail asla Türkiye ile askeri çatışmaya girmez. Karşılıklı küfürleşebilirler ama çelişki askeri boyuta sıçramaz. Ekonomik ilişkileri iyi, askeri işbirliği ileri düzeydedir. 1995’te Türk savaş uçaklarının modernizasyonunu İsrail yapmış ve uçaklar gece operasyon yapabilecek duruma gelmişti (Bkz. Alt Emperyalizm ve Türkiye, 2000). Daha sonra Türkiye insansız hava aracı Heron’u İsrail’den aldı ve bu yıllarca sürdü. Ardından kendisi üretmeye başladı. Bu arada İsrail’in hava sahası dar olduğu için İsrail savaş uçakları Konya ovasında eğitim uçuşu yaptı. Daha sonra ilişkiler bozulunca İsrail, Yunanistan ile anlaştı. Eğitim uçuşları İsrail ile Rodos arasında yapılmaya başlandı. İsrail-Rodos mesafesi, İsrail-İran uzaklığına yakındır.

Yaklaşık on yıldır polis WhatsApp görüşmelerini dinleyebiliyor. Programı yazan İsrail’dir.

MOSSAD ile MİT arasındaki yakın işbirliğini belirtmem gerekmez sanırım.

İsrail, Türkiye’nin kesinlikle reddettiği yönelime girmez, isteyebilir ama girmez.

Ek olarak kendini darı ambarında sanan bu kişiler Türkiye’nin askeri gücünü dikkate almıyorlar. Ben söylemiyorum, açın İngilizce ve Almanca askeri dergileri, okuyun derim.

İsrail-İran savaşı nasıl sürer bilmiyoruz sadece yukarda sayılan iki ihtimalin gerçekleşmesi mümkün değildir.

Çok değil birkaç ay bekler görürüz…

Darı ambarları bitmez nasılsa!

İsrail’in askeri tekniği karşısında hayranlık duyanlar için belirteyim: İsrail’in başarısının temelinde istihbarat yatar. Filanca önemli kişi ne zaman, nerede bulunacak… Bunu biliyorlar.

Nasrallah da böyle öldürülmüştü. Kaldığı blok apartmanı buldular ve birkaç yüz kişinin ölmesini göze alıp bütün apartmanı yıktılar.

Birkaç yıl önce İran’ın atom çalışmalarının önemli isimlerinden birisine korumalarıyla arabada giderken suikast yapılmıştı. Belirtildiğine göre böyle bir suikast için yaklaşık 20 kişi gereklidir ve bildiğim kadarıyla kimse yakalanmadı.

Bu durum İsrail’in İran’ın içinde hayli örgütlü olduğunu gösteriyor.

Yine birkaç yıl önce İsrail yakın mesafeden roket saldırısıyla İran’da bir otelde kalan önemli bir ismi öldürdü. Sadece o odaya saldırdılar. Bu istihbarat yoksa sadece teknikle bir şey olmaz.

Teknikten çok önce istihbarat geliyor.

Lübnan Hizbullah’ının çağrı cihazlarının patlamasıyla birkaç yüz kişinin ölmesi ya da yaralanmasını biliyorsunuzdur. İsrail’in operasyonunu ayrıntılı olarak anlatmayacağım, İngilizce gazetelerde çıktı.

İsrail’in mükemmel istihbaratı olmadan teknik etkisiz kalır. Kimin, nerede, ne zaman bulunacağını bildikten sonra saldırıyla öldürebilirsiniz ama bildikten sonra…

Bunu da sağlayan istihbarattır…