DARWIN: Evrensel gerceklik ve teklik PDF Drucken E-Mail
Geschrieben von: Erkiner   
Sonntag, den 15. März 2009 um 15:27 Uhr
Engin Erkiner: Son olarak Darwinin evrim kuramina yonelik elestirilerde de ortaya cikan, biraz da ulkemize ozgu bir gariplik var.

Bilimde her gorus elestirilebilir. Darwin kuraminin elestirisi de mutlaka dinci elestiri anlamina gelmez.

Darwinin evrim kuraminin elestirilmesine bu kadar tepki gosterilmesi, meselenin ikilem icinde ele alinmasiyla ilgilidir: Insanlar ya yaratilmislardir ya da evrim sonucu ortaya cikmislardir.
Darwin ikinci gorusu savunur, dolayisiyla buna yonelik her elestiri gercekte insanlarin yaratildigini savunmaktadir.
Gercekte ise boyle degil...
Darwin kuraminin ozu, insanin evrim sonucu ortaya cikmasidir. Bu evrim farkli bolgelerin farkli kosullara sahip olmasi nedeniyle degisik ozellikler tasir. Darwin evrim kuramini dunyanin bir bolgesinde yaptigi gozlemlere dayandirdi. Bu gozlemler gercekligin butununu yansitmayabilir. Bunun elestirilmesi, insanin yaratildigini savunmak anlamina gelmez.
Ne ki, her bilimsel bulus, ne kadar ileri olursa olsun, icinde gercelestigi sosyal ortamdan etkilenir.
Darwinin donemindeki doga ve sosyal bilimler anlayisiyla bugunku anlayis arasinda buyuk fark vardir. Bugunun anlayisini o zamana uygulayamayiz.
Evrim teorisi sadece biyolojik degil ayni zamanda sosyal bir kuramdir. Insanlar evrimlesirlerken sadece belirli doga kosullari altinda degil, belirli sosyal kosullar altinda da yasamislardi.
200 yil once sosyal bilimlerdeki teorilerin yaklasik doga bilimlerdeki teoriler gibi olduklari dusunuluyordu.
Buradan hareketle, doga bilimlerindeki anlayis sosyal bilimlere de uygulaniyordu.
Bunu soyle ifade etmek mumkundur: Bir yerde arastirmayla elde edilen sonuc, her yer icin gecerlidir.
Su,sabit basinc kosulunda her yerde ayni derecede kaynar.
Doga bilimlerinde deneyin tekrarlanabilirligi esastir. Bir deney ayni kosullar altinda her yerde ayni sonucu vermelidir.
Sosyal bilimlerde boyle bir kural yoktur. Sosyal bilimlerde bir olgunun tekrarlanarak gozlemlenmesi de soz konusu degildir.
Bu nedenle bu iki bilim dalinin yontemleri birbirinden hayli farkli olmak zorundadir.
Ne ki, bu farklilik ancak 20. yuzyilin ortalarinda iyice bilince cikarilabilmistir.
Bir ornek: Engels, Ailenin devletin ve Ozel Mulkiyetin Kokeni adli yapitinda, Morgan adli antropologun bulgularindan hereketle, ilkel toplumlarda devletin olmadigini savunur. Insanlik tarihi icin bu bulgulardan hareketle bir gelisim semasi cikarir.
Morganin arastirmasi dar bir alandadir. Engels, doga bilimleri mantigindan hareketle, buradan cikan sonuc her yerde cikmak zorundadir, anlayisindan hareket etmis ve dar bir alanda yapilan arastirmadan, insanligin gecmis tarihi icin genelleme yapmistir.
Daha sonra baska bolgelerde de yapilan arastirmalar, Morganin vardigi sonuclarin ozgul karakterini, genellenemeyeceklerini gosterdi.
Darwin evrim teorisine de benzer bir baglamda yaklasilabilir.
Farkli bolgelerde evrim farkli gelisme yollari izlemistir.
Tek tip bir evrim yoktur.
Burada asil mesele su:
Darwin elestirildiginde, ciddiye alinmasi gereken elestiri budur.
Yoksa, insan evrimlesmemistir, yaratilmistir saptamasi degildir.
Yaratilisin bilimsel herhangi bir kaniti bulunmuyor.
Elestiri var, elestiri var...
Oyle degil mi?