YUGOSLAVYA: RASTGELE BİR GİRİŞ |
|
|
|
Geschrieben von: Erkiner
|
Montag, den 15. September 2025 um 19:17 Uhr |
Engin Erkiner: Birinci Dünya Savaşı’ndan önce Güney Slavlarının –Sırplar, Hırvatlar, Slovenler- tek ulus olarak birleşik devlet kurmaları düşüncesi var. Yugoslavya fikri böyle doğuyor. Diğer halkların uluslaşmalarında olduğu gibi burada da fikir düzeyinde oluşumu sağlayan aydınlar ve öğrencilerdir. Sırplar ve Hırvatların iki isimli tek halk oldukları görüşü de savunuluyor. Bu halkların Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun egemenliğinden kurtulması gerekiyor. Mücadele edilmesi gereken diğer güç ise Osmanlı İmparatorluğudur. Balkanların bir bölümü bu imparatorluğun denetimi altındadır.
|
Weiterlesen...
|
AYRINTIYA GİRMEDEN YAZMAK, ANLATMAK |
|
|
|
Geschrieben von: Erkiner
|
Freitag, den 05. September 2025 um 20:42 Uhr |
Engin Erkiner: Sürekli sorulan sorudur: 15-20 dakikalık videoda bu kadar çok şeyi nasıl anlatıyorsun?
Benzer soru 120 sayfa civarındaki kitaplar için de sorulur.
Cevap, ayrıntıya girmemek, esası anlatmak, kalanını öğrenmek isteyenler için de referanslar vermektir.
Okuyucunun ve dinleyicinin en az yüzde 90’ı ayrıntıları merak etmeyecektir.
|
Weiterlesen...
|
İMPARATORLUKTAN ULUS DEVLETE |
|
|
|
Geschrieben von: Erkiner
|
Montag, den 01. September 2025 um 20:28 Uhr |
Engin Erkiner Politik bilimde imparatorlukların incelenmesinin önem kazanması görece yeni sayılır. Özellikle imparatorlukların parçalanarak ulus devletlere dönüşmeleri önemli ve yeni bir konudur. Mesela şu an –arada bir- okumaya çalıştığım Nationalizing Empires kitabı 2015’te basılmış. İngiltere’nin, Fransa’nın, İspanya’nın, Rusya’nın, Avusturya-Macaristan’ın ve Osmanlı’nın sömürge imparatorlukları bulunuyor. Bunlar genellikle Birinci Dünya Savaşı sonrasında hemen veya bir müddet sonra parçalanıyorlar ve değişik ulus devletler ortaya çıkıyor. Tek parçalanmayan imparatorluk Rusya’dır. Çarlık’ın yaklaşık sınırları korunarak SSCB kuruluyor. Dünyanın altıda birini kaplayan Rusya’nın parçalanmadan dönüşmesini sağlayan Ekim devrimidir. Başka yazıda da anlatmıştım sanıyorum ya da 50 Yıl Sonra TDAS’ta ayrıntılı olarak anlattım; Bolşeviklerin iç savaşı kazanmasında Çarlık ordusundan Kızıl Ordu’ya katılan subayların önemli rolü bulunuyor. Bu subayların büyük bölümü Rus milliyetçisidir ve şöyle düşünüyorlar: Rusya gibi büyük bir ülkeyi ancak Bolşevikler bir arada tutabilir. Ne devrilmiş Çarlık ve ne de Wrangel ve Denikin bunu yapamazlar.
|
Weiterlesen...
|
|
Geschrieben von: Erkiner
|
Dienstag, den 09. September 2025 um 20:59 Uhr |
Engin Erkiner: Tipik örneği İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın Fransa’yı işgal etmesi, işbirlikçi yönetim oluşturması ve nazizmi bu ülkeye taşımasıdır.
Başka bir örnek daha bulunuyor.
İbrahim Kaypakkaya’nın kemalizmi faşizmle özdeş tutan görüşünü eleştirirken; kendisi III. Enternasyonal’in faşizm tanımını kabul ettiğine göre, Kemalizm gerici olarak tanımlanabileceğini ama faşist denilemeyeceğini belirtmiştim. III. Enternasyonal’in tanımına göre faşizm tekelci sermayenin en gerici, en militarist kesiminin açık diktatörlüğüdür.
|
Weiterlesen...
|
Geschrieben von: Erkiner
|
Mittwoch, den 03. September 2025 um 17:44 Uhr |
Engin Erkiner: Kelime veya deyim zaman içinde aynı kalırken içerikte önemli değişim olabilir. Görünüşte aynıdır ama aynı değildir. Çok kere dünya devrimi örneğini verdim. Marx-Engels zamandaş dünya devrimi bekliyorlardı ve onlar için bu devrim İngiltere, Fransa, Almanya ve çevrelerindeki ülkeleri kapsayan Batı Avrupa devrimiydi. Bu devrimde henüz dünya çapında önemli güç olan ABD yoktu. Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak böyle bir “dünya devrimi” düşünülemez.
|
Weiterlesen...
|
BİR KİTABI GENİŞLETMEK... |
|
|
|
Geschrieben von: Erkiner
|
Sonntag, den 31. August 2025 um 18:29 Uhr |
Engin Erkiner: Verdiğim sözü unutmam ve yerine getirmeye çalışırım. Geleceğe Dönüş kitabı Ekim 2016’da yayınlanmış… Kitabın adıyla kastedilen sosyalizmde geleceğin kaybolduğu ve yeniden oluşmasının nasıl yapılabileceğiydi… Nietzsche’nin belirlemesidir: gelecek de en az geçmiş kadar bugünü belirler. Geleceğe yönelik olarak inandırıcı bir projeniz yoksa bugününüz de yok demektir. Projeler zaman içinde değişebilir, eklemeler ve çıkarmalar yapılabilir ve asıl önemli olan en başta kendinizin inandığı gelecek projenizin olmasıdır.
Reel sosyalizmin pratiğinde radikal düzeltmeler yapılmadan gelecek projesi oluşturmak mümkün değildir.
|
Weiterlesen...
|
|
|
|
Seite 1 von 47 |